Ünlü Olmak

Abartmaya bayılırım. Herşeyi ama herşeyi abartırım. Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı, duygularımı, düşüncelerimi, ağlamamı, gülmemi aklınıza ne gelirse abartarak yaparım ben. Özellikle yapmıyorum tabiki mizacım böyle. Ben böyleyim. Dolayısıyla Mahir’in iki lafından biri “Abartma aşkım!”. İlkokula giderken dudağıma çıkmayan ruj sürüp giderdim (yengeme Almanya’dan gelmiş ve ben bir şekilde ele geçirmişim 🙂 ). Arkadaşlarım dudağına ruj sürmüşsün dediklerinde… Devamını oku

Bakış Açısı

Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu yaşayarak görüyoruz. Her yeni bir yaş aldığımda arkama şöyle bir bakarım ben. Neredeymişim şimdi neredeyim? Yeni yaşıma doğru hızla ilerlerken yine kendimi geçmişimi kurcalarken buldum. Sosyal medyayı takip etmeyi, fotoğraflar, eğlenceli haberler ve gündem paylaşmayı çok severim. Sıklıkla bazı takipçilerimden; bu kadar mutlu olabilmeyi nasıl başarıyorsun? Muhteşem bir hayatın var, ne… Devamını oku

Merry Christmas?

Noel’de İsa doğmuş mu, göğe mi yükselmiş, aşağı mı inmiş hiç ilgilenmiyorum. Yahudilerin Şabat´ı neden kutladıklarından bana ne. Yani tüm dinlere eşit mesafedeyim. Ama dini milli ne olursa olsun iş kutlamaya gelince en öndeyim. Adamlara saygım sonsuz. Biz 21. yy da, halk dediğimiz kitlenin cehaletiyle baş edemezken. Kendi zamanlarında, dönemlerinin zor koşullarında o cahil halkı… Devamını oku

Lady Godiva

Takipçilerim bilir instagram nick name’imi Lady Godiva. Bundan yaklaşık 10 sene önce Ankara’da Panora alışveriş merkezine gitmiştim, gezdim tozdum, bir kahve içmek için alt kattaki minik kafeye oturdum. Bana çok şık bir sunumla muhteşem bir kahve getirdiler. Kahvemi yudumlarken yanında ikram ettikleri çikolatayı attım ağzıma ve tadını hala hatırlıyorum muhteşemdi. Yanında çikolatanın hikayesinin yazılı olduğu… Devamını oku

Kimse Benim Ev Hanımlığımı Sorgulamasın! Ya Da Sorgulasın?

Biz Mahir ile evlendiğimizde kutu gibi bir evimiz vardı. Ev işlerini paylaştık, temizlik ona ait, yemek bana. Temizlik yapmayı sevmediğim için bu görevi ona kakalamıştım. Ama küçük bir sorun vardı; ben yemek yapmayı da sevmiyordum. Sonra daha büyük bir eve taşınınca ve çoluk çocuğa karışınca işleri büyüttük. Yardımcı bulduk ve temizlikten de yemekten de kurtulduk…. Devamını oku

Yaşasın “Body Language”

Her lafa “I can’t speak Dutch, English please“ den sonra karşındaki adamın 7 sinden 70 ine su gibi İngilizce konuşuyor olması can sıkıcı, daha can sıkıcı durum ise senin adamı anlayamaman. Buraya geleli 17 ay olmuş, insanlarla konuşurken hala sorun yaşıyorum. Aslında konuşurken değil de, dinlerken, anlatıyor anlatıyor ben bir şey anlamıyorum. Herkesin tersine ben… Devamını oku